Hayatın her alanında gerçekçi ve dürüst olmaya çalışırım. Başkalarından da bu yaklaşımı beklerim. Genellikle öğrencileri motive etme amacıyla söylenen yalanlar vardır. Bunlardan bir tanesi de sınavda şansa hiç yer olmadığıdır. Halbuki sınav şansı diye bir şey vardır. Örneğin soruların daha iyi bildiğiniz konulardan gelmesi bir sınav şansıdır. Ayrıca, yanlış çözdüğünüz bir matematik sorusunda bulduğunuz cevabın seçenekler arasında olmaması da bir sınav şansıdır. bu sayede soruyu tekrar çözüp, yanlışınızı düzeltme olanağınız olur. Hatta bazen yanlış çözdüğünüz ama sonucun tesadüfen doğru olduğu bir soruyla da karşılaşabilirsiniz. Bu da bir sınav şansıdır. Hele ki 2 ya da 3 seçenek arasında kaldığınız bir soruda rastgele işaretlediğiniz bir seçeneğin doğru cevap çıkması da güzel bir sınav şansı sayılır. Sınav günü yaşadığınız, o güne denk gelen bir göz seyirmesi, kaşıntı, uçuk, arpacık, karın ağrısı, regl gibi her türlü fiziksel durum da sınav şanssızlığı olarak düşünülebilir.
Ancak, bu sınav sonucunuzun şansa bağlı olacağını göstermez. Siz ne kadar çok çalışırsanız, kendinizi ne kadar iyi hazırlarsanız sınav şansınızı da o ölçüde artırmış olursunuz. Sınava kadar çalıştığınız konuların çokluğu, kaynak çeşitliliği, çözdüğünüz soru sayısı ve niteliği gibi faktörlerin hepsi ayrı ayrı sınav şansınızı artıracaktır. Uyku düzeni, sağlıklı beslenme gibi fiziksel hazırlığınız da sınav sırasında yaşayabileceğiniz olumsuz durumlarla karşılaşma olasılığınızı düşürecektir.
Ayrıca, seçenek elediğiniz bir soruyu daha önce bir makalemde bilimsel olarak açıkladığım şekilde boş bırakmamak da sınav şansınızı artıran bir yaklaşımdır. Yani biz doğru seçimleri yaptıktan sonra, gerisine şans diyebiliriz. Unutmayın, "Kader, çalışanların ve akılcı hareket edenlerin yanındadır".
Her ne kadar bazı fiziksel sorunlar sınav şanssızlığı kapsamında değerlendirilebilecek olsa da sınav stresini bu bağlamda düşünemeyiz. Çünkü stresin temelinde belirsizlik duyguları ve buna bağlı olumsuz düşünceler yatar. Mesela hoşlandığınız birine duygularınızı açmak istediğinizde stres yaşarsınız. Bunun da temel sebebi nasıl bir karşılık alacağınızı bilmiyor olmanızdır. "Ya reddedilirsem" düşüncesi olumsuz duyguları tetikler. Benzer şekilde sınava hazırlanırken de yaşanan stresin başlıca nedeni sınavınızın nasıl geçeceğiyle ilgili belirsizliktir. "Ya kazanamazsam" endişesi sınav stresine yol açar. Ama sınava yeterince çalıştığınızda, geçmiş sınav sorularını gerçek sınav ortamına yakın bir simülasyonla çözüp sonuçlarına baktığınızda bu stresi ortadan kaldırmak mümkündür. Eğer, sonuçlarınız hedefinizi karşılıyorsa, gerçek sınava giderken de "Daha önce yapmıştım, yine yağacağım." özgüvenine sahip olursunuz. Yok eğer hedefinize ulaşamadıysanız da bu hedefi tutturmak için daha fazla çalışmanız gerekir.
Belirsizlik ne kadar azsa, stres de o kadar az olacaktır. Bu nedenle birçok öğrencide gördüğüm kendi durumunu ölçmekten kaçınma hatasına düşmeyin. Ben üniversite sınavında Türkiye 37.si oldum. Ama sınavdan birkaç ay önce girdiğim Özdebir sınavında da Türkiye 29.su olmuştum. Sınava özgüvenle girdim. Eğer işler daha da yolunda gitseydi Türkiye 1.si de olabilirdim. Öte yandan, şanssız bir günümde olsaydım belki 500., belki 1000. bile olabilirdim. Ama sınava doğru bir şekilde hazırlandığım için belirsizlik kısmını çok azaltmıştım. Mutlaka ilk 1000 içinde olacağımı biliyordum.
Özetle, sınav şansı diye bir şey vardır. Ama kendini sınavın şansına bırakan bir adayın da başarılı olma şansı yoktur.