28 Kasım 2016 Pazartesi

Deneme Sınavları

Bu blogda en sık değindiğim konulardan birisi de deneme sınavları. Denemelerle ilgili sizden gelen soruların çokluğunu da görünce konuyu ayrı bir yazı olarak ele almaya karar verdim.

Deneme çözmek niçin önemlidir?

Sınav sürecine hazırlıkta ilk adım, hedef belirlemek olmalıdır. Öğrencilerime genellikle 3 tip hedef belirlemelerini tavsiye ederim: Birinci hedef gerçekçi hedef. Yani mevcut durumunuzu göz önünde bulundurduğunuzda çalışarak kazanabileceğiniz ve sizi mutlu edecek bölüm ya da bölümler. İkincisi ütopik hedef. Yani kendi sınırlarınızı çok zorlayarak kazanılabileceğiniz (ve hatta dereceye girmeniz gereken) bölümler. Üçüncüsü de kötü ihtimal, yani asıl hedefiniz olmasa bile kazanmanız durumunda okumak isteyeceğiniz daha düşük puanlı bölümler.

İşin başında hedeflediğiniz bölümleri kazanabilmeniz için test bazında ne kadar net yapmanız gerektiğini hesaplamalısınız. Çalışma programınızı da bu netlere ulaşmak üzerine kurmalısınız. Ancak durumunuzu ölçmezseniz, programınızı yönetemezsiniz. Programınızın başarıya ulaşması için kontrol noktaları gerekir. Her bir deneme de sizin için önemli bir kontrol noktasıdır. Deneme sonuçlarına göre gerekiyorsa programınızı güncellemeniz gerekir.

Denemeleri nasıl çözmeliyim?

Deneme sınavları gerçek sınavın provasıdır. Tüm deneme sınavlarını gerçek sınava giriyormuşçasına ciddiyetle çözmeniz gerekir. Ayrıca deneme sınavlarında süreyi bölmemeye özen gösterin. Yani, yarım bırakıp sonra devam edecekseniz o denemeye hiç başlamayın. Bu alışkanlıklar, sınav heyecanını yenmeniz için çok büyük fayda sağlar.

Hangi sıklıkla deneme çözmeliyim?

Elbette bu sorunun kesin bir cevabı yok. Öğrenciden öğrenciye değişmekle birlikte benim önerim aşağıdaki sıklıkla deneme çözmenin verimli olacağı yönünde:

9. sınıfta: 2 ayda 1
10. sınıfta: 20 günde 1
11. sınıfta: 10 günde 1
12. sınıfta: haftada 1
YGS'ye 2 ay kala: haftada 2
Son 1 ay: gün aşırı (2 günde 1)

Ayrıca sınavdan önceki son 3-4 gün hiç deneme çözülmemesini öneriyorum.

Buradaki mantık şöyle olmalı: Belli bir seviyeye gelmeden deneme çözmeye başlamamalı ama kendi durumumuzu da ara ara test etmekten kaçınmamalıyız. Elbette ki deneme sınavları öğreticidir ama unutmayın ki deneme sınavlarının asıl amacı konuları öğrenmek değil, durumumuzu ölçmektir. Konu olarak yeterince hazır olmadan deneme çözmeye ağırlık vermememiz gerekir. Nasıl ki futbol takımları sezon öncesi kamplarda uzun süre maç yapmayıp, sezon yaklaştıkça hazırlık maçlarını artırır; öğrencilerin de benzer şekilde deneme sınavlarının sayısını sınav yaklaştıkça artırması gerekir.

Deneme sonuçlarını nasıl yorumlamalıyım?

Z kuşağının bilinçsiz olduğu söylenir ama ben bu görüşe pek katılmıyorum. Her alanda giderek ne istediğini daha iyi bilen bir kuşak geldiğini görüyorum. Bu durum eğitim için de geçerli. Artık öğrenciler, hedeflerini ve o hedefe nasıl ulaşacaklarını daha net belirleyebiliyor, zamanını daha verimli ve sonuç odaklı kullanabiliyor.

Ancak, beni şaşırtan bir şey var: O da son dönemde pek çok öğrencinin deneme sonuçlarını test bazında değil de toplam net üzerinden söylemesi. Halbuki, toplam net pek bir şey ifade etmiyor. Çok az fikir veriyor. Hatta, bazen yanlış fikir veriyor. Örneğin YGS-1'de 1 Matematik sorusu, yaklaşık 3,5 Sosyal sorusuna ya da MF-4 türü için LYS'deki 1 Matematik sorusu yaklaşık 3 Biyoloji sorusuna karşılık geliyor. Dolayısıyla deneme sonuçlarını toplam net yerine, test bazında değerlendirmek en sağlıklı yaklaşım olacaktır. İlla toplam skordan bahsedeceksek, net yerine puan daha doğru bir göstergedir.

Bir kuyumcuya gidip alışveriş yaptınız. Döndüğünüzde "Ne aldın?" diye sorulduğunda 10 tane mücevher aldım derseniz, bu karşınızdaki için açıklayıcı olmaz. 10 tane gramın yarısı altın da almış olabilirsiniz; pırlantadan su yolu, inci kolye, zümrüt yüzük de. Bunların değeri çok farklıdır. Aynı şekilde YGS ve LYS'deki soruların da ağırlığı farklıdır.

Deneme sonuçlarını test bazında takip etmenin bir diğer avantajı da eksikleri ve gelişim alanını daha etkin şekilde belirleyebilmektir. Amaç her deneme sınavında hedefe biraz daha yaklaşarak sınava kadar hedeflenen sonuca ulaşacak seviyeye gelebilmek olmalıdır.


3 yorum:

Adsız dedi ki...

hocam merhabalar, kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama size bir sorum var :) ben 9. sınıfım ve işin ucunu şimdiden sıkı tutmak istiyorum. günde 100-150 arası soru çözüyorum ve denemelerde 100 net civarı yapıyorum. tabi bunu ygsye kadar 150 netlere çıkarmam lazım. yani tabi bu bireysel bir şey ama, sizce 100 net nasıl, yeterli mi? Ve ben bunun üstüne daha nasıl koyabilirim? Hocam birde 9un yazında kendimi sıkmadan ygs matematiğinin 9. sınıf konularını ve ygs fen derslerini halletmek istiyorum. sizce nasıl bir sistem izlemeliyim? siz şu anda bir 9 veya 10. sınıf öğrencisi olsanız nasıl bir sistem izlerdiniz. teşekkürler 😊

Adsız dedi ki...

hocam birde biyoloji çalışırken not tutmak en iyisi derler ama ben not tutmak yerine güvendiğim bir kaynağı takip edip ihtiyaç hissettiğim yerde kenarlarına notlar alarak belli aralıkla tekrar ediyorum. sizce iyi mi yapıyorum yoksa klasik usül not tutmaya mı devam ediyim?

bora dedi ki...

Merhaba Betül,
Öncelikle daha 9. sınıfta böylesine hevesli olman çok güzel. Başarılı olacağına inanıyorum. Sana ilk tavsiyem deneme sonuçlarını toplam net olarak takip etmeyi hemen şimdi bırakman :) Toplam net pek bir şey ifade etmez. Her zaman test bazında ayırman gerekir. Hedefin olan 150 neti tutturan 2 sayısal öğrenciden biri 10 matematik, diğeri de 10 sosyal sorusunu yapamamışsa, ikisi arasında büyük fark olur.
9. sınıftaki çalışma programını öncelikle sana en çok katkı sağlayacak ve eksik olduğun dersler üzerine yoğunlaştırarak yapabilirsin. Biyolojinin uzmanı değilim ama tüm dersler için genel bir şey söylemek gerekirse, kendini en iyi nasıl geliştiriyorsan o yöntemi takip etmeni öneririm. Ayrıca not tutmak şart değil. Başkası için en iyi görünen bir yol, senin için en iyi olmayabilir.
Başarılar diler, gözlerinden öperim.